Sıla' nın güçlü sesi kulaklıktan beynimde yankılanıyor. "Oluruna bırak"
Yürüyorum, topallıyor olsamda. Yürüyorum, canım acısada. Yürüyorum, başladığım yere dönsemde. Yürürken bir zaman tüneline de girdim...
1967 doğumlu olunca... 70 darbesinin kışınında çocukluk, 80 darbesinin zemherisinde gençlik yıllarımı yaşamış oluyorum.... Rap rap sesleri kulaklarımda ninni kadar var... Her sokağın köşe başlarında bekleyen jandarma erlerin silüetleri hala hafızamdan silinmedi....
Sivas ilinde doğmak, büyümek ve yaşamak. Buzu bile tekrar donduran soğuğu, yüksek rakımı, mis gibi havası, "caaaanımmm" diyen insanları.
Ve İstasyon caddesinden resmi bayram törenlerine giderken, sağ tarafımızda Çifte Minare/ Buruciye Medresesi ile Selçuklu ihtişamı... Sol tarafımızda Kongre Binası, Cumhuriyet mirası... Bu tarih ve medeniyet başka siner insanın içine ruhuna... 4 Eylül tarihi adımız kadar bizdendir, Sivas'ta.
"Oluruna bırak" çocukluğum, sokaklar, tarih filim şeridi gibi akıverdi, belleğimin arşivlerinden. Ve yürürken, 29 Ekimlerde protokolü selamlayışımız... Milli ruh ile çocuk dünyası, o canım bayrağımın kırmızısı ile çalan bandonun sesi birleşince ne kadar etkilenirdim. Vali ve komutanın koltuğunu tahmin ederken diğerlerini çözemezdim. Olsun, yine de güzeldi, tanımasam da önlerinden geçerken devlet büyüklerine sağ tarafa başı çevirip bakmak ve sonra yürümek; bu kez okula dönerken sağımızda Kongre Binası, solumuzda Çifte Minare olurdu.
Bütün milli duygularıma rağmen Sivas'ın ve sabahın soğunda üşüyünce, okula gidip evlerimize dağılma 'emrinin' verilmesini içimden eleştirirdim. Aynı yolu tekrar yürürdüm eve gidebilmek için bu dördüncü olurdu. Sabah okulda toplanmak için gittiğimi de sayınca.
O yaşlarda " bayram" kelimesini ne dini ne de milli gerçekliklerimizin ardına uygun bulmazdım. Resmi bayramlarda donardık, sabahın ayazında, dini bayramlarda da tatlı ve misafirden bıkardık, büyüklerin baskısında. Bugün de fikrim değişmedi ama konumuz bu değil:)
"Oluruna bırak! Her neyse geçer..." Birden zaman tünelinden bugüne ışınlandım... Sanki sağ tarafımdaki protokolde benim farklı farklı, hallerim dönemlerim var: Mükemmeliyetçi, fedakarlık budalası, kontrol mekanızması, duygularının komutanı ve boy boy egolar.... Önlerinden geçtim... Arkamda bırakmaya niyet ettim. Eee protokoldeler selamladım. Emekleri ve hizmetleri için.
Tarihler, şehirler, insanlar, zamanlar akıyor... Sıla'nın şarkısı da bitmişti... Onu zamana bırakarak, oluruna doğru. |